2 Ağustos 2011 Salı

Bir Pazar Kahvaltısı

Karakol komutanı yatmadan önce cumartesi gecsinin nöbetçi subayına "Asteğmenim yarın koğuşu 10da kaldır. Pazar günü, dinlensinler." dediği anda akla düşer pazar günleri kalkılan geç saatler ve yapılan uzun pazar kahvaltıları.

Pazar sabahı koğuş kaldırılıp, askerlere mıntıka yaptırıldıktan sonra gelir kahvaltının hazır olduğu haberi. Yemekhaneye giden yoldaki ağaçlar evinin balkonundan gördüklerini hatırlatır. Yüzüne vuran rüzgar zaten oradakinden farksız. Yemekhaneye değil o balkona girilir. Burnuna gelen kahvaltılık kokusu doya doya içe çekilir. Kardeşin hala uyuyup uyamadığı, babanın omlet yapıp yapmadığı bi an için akıldan geçer. Gazetenin önce hangi tarafı okunacağı zaten bilinmektedir. Tam içe dolan huzur duygusunun tadı çıkartılırken, hayatın aslında geyet güzel olduğunu, aileni ne kadar sevdiğini düşünürken 25 ağızdan aynı anda çıkar ses seni rüyandan uyandırır.

"Tanrımıza Hamdolsun!
Milletimiz Var Olsun!"