9 Eylül 2009 Çarşamba

Uzun Var İş Bitirir, Uzun Var Maç Yitirir

Takımın %90'ının takır takır oynadığı bir Litvanya maçı ve antrenman maçı havasında geçen bir Bulgaristan maçı sonrasında gruptan çıkmayı garantiledik. Bu geceki Polonya maçı lideri belirleyecek. 

Gelelim geçen iki maçın değerlendirmesine. Müthiş bir maç çıkardığımızdan hiç kuşkum yok. Daha önce bahsettiğim Litvanya'nın kısa rotasyonundaki eksiklerinin beline beline vurduk resmen. Kerem ve oynadığı kısa sürede Engin pas trafiğini çok iyi yönlendirdiler. Ender konusunda ayrı bir paragraf açmam gerektiğini düşünüyorum.

Ahanda açtım. Ender Aslan iki maçta toplam 8/6 üç sayılık, 4/3 iki sayılık isabet oranlarıyla 16,5 sayı ortalamasıyla Ersan ile birlikte takımın bu alandaki lideri. Aslında yaptıklarını sadece istatisik olarak aktarmak Ender'in performansına biraz gölge düşürür. Özellikle Litvanya maçında benchten oyuna girerek yaptığı üçlük katkısı inanılmazdı. Bence milli takımımızın tartışmasız en flaş ismi şu anda. Ersan'dan bu katkıyı zaten bekliyordum ama Ender'in bu kadar kritik dönemlerde bu kadar ekstra katkı yapması ilaç gibi geldi.

Ayrı bir paragraf açmam gereken bir diğer isim Semih. Zaten bu oyuncuyu sevmediğim için turnuva boyunca onu objektif bir gözle izlemeye çalıştım. Yani acaba benmi çok kafaya takıyorum bu adamın performansını, hareketleri sadece benimmi gözüme batıyor diye düşündüm ama Bulgaristan maçı beni malesef haklı çıkardı.

Litvanya maçından beri takımı baltalamaktan başka hiçbişey yapmıyor Semih. Litvanya maçında hem savunmada hem hücümda her pozisyonda hata yaptı. Petravicius'un efsanevi performansının altına imzasını atsa yeridir. Hadi Semih kendini turnuvaya hazırlayamamış, kafası turnuvada değil, sevgilisiyle kavga etmiştir vs vs.. Peki takımın başında koç diye duran Tanjeviç bunu görmüyormu? Litvanya maçının son çeğreyinde 5 faul almasaydı Semih hala oyunda olacaktı ve muhtemelen maçı kaybedecektik. 

Hadi Litvanya maçı gergin bi maçtı onun mazereti hazır. Bulgaristan gibi bir idman maçında 97 saniyede 3 faul alıp kenara gelmek nedir?? Nasıl bir sporcu takımını bu kadar göz göre göre sabote edebilir?? Semih'i biz izlerken sinir krizleri geçiriyoruz. Acaba Kaya Peker evinde maçları izlerken "Benim yerime ala ala bunuma aldın Tanjevic?" diyomudur??

Bu iki oyuncumuz dışında Hedo ve Ersan bekleneni verdiler. Oğuz Savaş'ın post-up pozisyonunda ne kadar etkili olduğunu rakibi sırtına aldığı her pozisyonda gördük. Kerem tecrübesini kullanarak takımın top paylaşımını çok iyi ayarladı. Bütün bunların yanında özellikle dış savunmada rakibi ısırıan Bekir ve Sinan rakibin oyununu müthiş bozuyorlar.

Aksayan tek nokta uzunların çabuk faul alması. Oğuz ve Ömer savunmada aldıkları çabuk faullerle bizi Semih'e mecbur bırakıyorlar. Bu geceki Polonya maçında buna biraz dikkat etmemiz halinde ev sahibini geçeceğimizi düşünüyorum. Polonya'nın iki maçtır son derece dar bir rotasyonla oynaması onları bu akşamki maça yorgun çıkaracaktır. Buda ciddi bir avantaj bizim için. 

Lütfen bu geceki maçı izlerken Kaya Peker'i şu kadroda hayal edip, alabileceğimiz madalyanın rengini tasarlayın.

Görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder